İtalya Moda Odası Onursal Başkanı Mario Boselli, İtalya’nın kalitede, Çinlilerin ise miktarda öne çıktığını söyledi. Boselli, küresel krizin sektörü olumsuz etkilediğini, sektörün 800 bin olan istihdamının 600 bine düştüğünü kaydetti.
Boselli, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Moda ve Hazır Giyim Panelinde yaptığı konuşmada, Türk siyasetçilerini sık sık televizyonda gördüklerini belirterek, "Siyasetçileriniz çok şık. Bizim şıklık kodlarımıza uygun giyiniyorlar. Sizin Cumhurbaşkanınızın da iyi giyindiğini söyleyebilirim" diye konuştu. İtalyan modasının Türk modasına çok benzer, hatta neredeyse aynı olduğunu ifade eden Boselli, Fransız modasının lüksü, İtalyan modasının ise rahat ve huzuru tercih ettiğini söyledi. Boselli, İtalya Moda Odası olarak kar amacı gütmediklerini, 130 üyelerinin bulunduğunu anlatarak, "130 üye dediğimde yüzünüzde gülümseme oluyor gibi. Çünkü ASKON'un 3 bin 500'ün üzerinde üyesi olduğunu öğrendim, sizi tebrik ediyorum. Bizim 130 üyemiz bütün sektörü kapsıyor." yorumunu yaptı.
İtalya'nın kalitede, Çinlilerin ise miktarda öne çıktığına dikkati çeken Boselli, küresel krizin sektörü olumsuz etkilediğini, sektörün 800 bin olan istihdamının 600 bine düştüğünü kaydetti. Boselli, 2014-2015 yıllarında sektörün artıda olduğunu ve çok olmasa da olumlu yöne gittiklerini aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hala kaygılar yok değil. Rusya'ya ihracatta ciddi sorunlar yaşıyoruz. Çin'e yönelik ihracatta durağanlık var. Batı ülkelerinde iyiye gidiyoruz ama Rusya'daki açığı Batı ile kapatamıyoruz. Kriz bazı sorunlar yarattı. İtalya, KOBİ'lerin ülkesidir. Yüzlerce işçi çalıştıran var ama 1000'den fazla kişi çalıştıran çok az firma mevcut. Güzel ve iyi üretimi bir araya getirebilmek için bizim mutlaka teknolojiyi, yaratıcılığı kullanmamız lazım. Ucuz kitle üretimini terk etmeliyiz. Piramidin alt tarafına yoğunlaşamayız. Bunu diğer ülkeler zaten yapıyor. Yakın ülkelerde üretim yaptırmalıyız. Türkiye bunun için çok iyi bir örnek. Kuzey Afrika ve Balkanlar'da da bu konuda güzel örnekler var. Artık ülkeler arasındaki rekabeti bırakmamız lazım. Çağdaş dünya başka bir şeyle uğraşıyor. Küreselleşme sıkıcı olabilir ama en keyifli küreselleşme moda ile olabilir. Hepiniz çok gençsiniz, başkanınız da genç, gelecek sizin ve ASKON'un."
Barbera: "Politikacılarımız bizi duymuyor"
Luciano Barbera'nın sahibi Luciano Barbera ise ipliğin sıradan geldiğini ama iyi ipliğin, iyi kumaşın da iyi giyimin sırrı olduğunu vurgulayarak, "Özel kumaşlar ortaya koydum. Yaratmak kelimesini kullanamayacağım, yaratmak bize ait değil, biz olsa olsa dönüştürmek ile yükümlüyüz. Kumaşlarım çok başarılı oldu. Müşterilerime niteliğimle, stilimle, zevkimle kendimi göstereyim istedim." diye konuştu.
Herkesin kendini ifade hakkının bulunduğuna işaret eden Barbera, "İfade hakkımızı konuşmamızda yapıyorsak giyimimizde de yapmalıyız. Giyimin kodu var. Bunları elbette uygulamak gerekiyor. Gündelik hayatımızda da benzersiz olabiliriz çünkü doğada biz benzersiz yaratıldık. Şıklığımız ruhumuzdan gelir bunu yansıtalım, moda dergisi veya televizyonun dayattığını değil." değerlendirmesinde bulundu.
Uzun yıllar bütün pazarın talebi olana kadar katı yasalara tabi olduklarını hatırlatan Barbera, yasaların tüketici sağlığına etki eden maddelerin kullanımında çok hassas olduğunu, tüketicilerin doğru, şeffaf etikete ulaşması için savaşılması gerektiğini dile getirdi.
Barbera, yurt dışında üretilen ürünlerde "Made in Italy" etiketinin olmasından rahatsız olduğunu aktararak, şunları anlattı: "Ürünler yurt dışında üretiliyor, İtalya'da son düğme dikiliyor ya da son ütü yapılıyor sonra 'Made in Italy' diyorlar. Ben ülkemi sevdiğim için, sizin ülkenizi sevdiğim için bunu söylüyorum. İtalya'da yapıldıysa İtalya'da, Türkiye'de yapıldıysa Türkiye'de yapıldı yazsın. Politikacılarımız geleceği düşünmüyor, bizi duymuyorlar. Politikacılarımız paranın kölesi durumunda. Bugün cebe indirdikleri paranın kölesi durumundalar. Büyük ekonomik güçlerin oyunu da tesir etti. Birçok firma parlayacakken zarara girdi. Özgür insanların özgürce konuşması gerek. İyi neredeyse oraya gidiyorum ve hiçbir partinin de mensubu değilim."
Orakçıoğlu: "Modada demokrasi olmalı"
ORKA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu da özel stratejiler üretilmesi gerektiğini belirterek, Türkiye'nin tekstil sektörünün finansal rakamları hakkında bilgi verdi.
Orakçıoğlu, kaliteli üretimin altyapısının çok önemli olduğunu ifade ederek, "İtalya ile ilişkimiz çok sıcak, bizim tasarım grubumuzun başında da İtalyan bir arkadaşımız var. Geçtiğimiz dönemlerde Prada'nın ekibiyle çalıştık. Tasarım adına bize çok katkıları oldu" diye konuştu.
Strateji olarak tamamen kendi segmentlerindeki araştırmalar sonucunda, modada demokrasi olması gerektiğini gözlemlediklerini vurgulayan Orakçıoğlu, "İnsanlar çok para ödemeden kaliteli ve aynı zamanda tasarım ruhu olan iyi şeyler almak istiyorlar, biz de ulaşılabilir lüks yapmaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu. Orakçıoğlu, Türkiye ve yurt dışındaki mağazaları hakkında bilgi vererek, bölgede etkin bir müşteri portföylerinin bulunduğunu, stil satmayı hedeflediklerini kaydetti.
Çok sayıda sektör temsilcisinin hazır bulunduğu panel sonrasında konuk konuşmacılara elif tablosu takdim edildi. Panele OTİAD’ı temsilen Başkan Yardımcısı Kutbettin Ayyıldız, Yöneatim Kurulu Üyeleri Lokman Özhan ve Sinan Gümüş katıldı.